Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
yalnızca da
"yalnızca da"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Computer
1
Bilgisayar
yalnızca da
ea only
expr.
"yalnızca da"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı
tagelmust
i.
2
Genel
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı
cheche
i.
3
Genel
kuzey afrika'da erkeklerin başlarına sardıkları ve yalnızca gözlerini açıkta bırakan sargı
cheich
i.
4
Genel
yalnızca telefonla çağırıldığında müşteri taşıma yetkisi olduğu halde yoldan da müşteri alan taksi
gypsy
i.
5
Genel
yalnızca telefonla çağırıldığında müşteri taşıma yetkisi olduğu halde yoldan da müşteri alan taksi
gypsy cab
i.
Colloquial
6
Konuşma Dili
cinsiyetini yalnızca/özellikle erkek ya da yalnızca/özellikle kadın olarak tanımlayan kimse
binary
i.
Politics
7
Siyasal
1900'de avrupa'nın başlıca devletleri, abd ve japonya arasında yapılan ve doğu'da yalnızca çin'e karşı ortak hareket edileceğini ifade eden anlaşma
concert of the powers
i.
Botanic
8
Botanik
gül familyasına mensup, yalnızca new hampshire ve nova scotia'da yetişen, yuvarlak yaprakları ve fincan şeklinde sarı çiçekleri olan çok yıllık otsu bir bitki
mountain avens (geum peckii)
i.
Agriculture
9
Tarım
güney asya'da yağmurun az olduğu ve yalnızca sulu bitkilerin yetiştirildiği bir tarım sezonu
rabi
i.
Education
10
Eğitim
eton'da yalnızca erkek öğrenciler için hizmet veren bir devlet okulu
eton
i.
History
11
Tarih
antik roma'da yalnızca özgür avam tabakasını bağlayan oy veya karar
plebiscite
i.
12
Tarih
antik roma'da yalnızca özgür avam tabakasını bağlayan oy veya karar
plebiscitum
i.
Philosophy
13
Felsefe
fiziksel olayların ya da bilincin yalnızca beynin bir işlevi ya da ürünü olduğunu iddia eden teori
cerebralism
i.
14
Felsefe
fiziksel olayların ya da bilincin yalnızca beynin bir işlevi ya da ürünü olduğu teorisini savunan kişi
cerebralist
i.
15
Felsefe
yalnızca insanların eylemlerinin değil, tarih ve doğa olaylarının da belirli amaçlarla belirlendiğini ve yönetilegeldiğini savunan doktrin
teleology
i.
Theatre
16
Tiyatro
yalnızca hareketlerle bir kişiyi ya da olayı gösteren sahne sanatçısı
mime artist
i.
17
Tiyatro
yalnızca hareketlerle bir kişiyi ya da olayı gösteren sahne sanatçısı
mime
i.
Reptiles
18
Sürüngenler
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen
tuatara (sphenodon punctatus)
i.
19
Sürüngenler
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen
sphenodon
i.
20
Sürüngenler
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen
hatteria
i.
21
Sürüngenler
yeni zelanda'da yalnızca birtakım adacıklarda görülen iguana benzeri dikenli bir sürüngen
tuatera
i.
22
Sürüngenler
yalnızca güney afrika'da görülen bir engerek
puff adder
i.
23
Sürüngenler
yalnızca güney afrika'da görülen bir engerek
bitis inornata
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yalnızca da
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy